İstanbul
11 Aralık, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Horasan Erenleri, Yeni Anayasa ve Aleviler paneli düzenledi


Horasan Erenleri, Yeni Anayasa ve Aleviler paneli düzenledi
İstanbul Horasan Erenleri Cemevi Derneği, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde “Yeni Anayasa ve Aleviler” başlıklı bir panel düzenledi.

Alevi Bektaşi toplumunun hukuk mücadelesi, 2022 yılında yapılan yasal düzenlemeler ve hemen ardından kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile yeni bir aşamaya ulaştığı” tespitinden yola çıkan İstanbul Horasan Erenleri Cemevi Derneği, Zeytinburnu Belediyesi’nin katkılarıyla “Yeni Anayasa ve Aleviler” başlığı altında bir panel düzenledi. İki oturumdan oluşan panelde hukuk uzmanları ve kanaat önderleri bir araya gelerek fikirlerini açıkladılar.

Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’u yardımcısı Saffet Öz’ün temsil ettiği paneli iş insanı Ethem Sancak, iş insanı Zeki Polat, E. Dz. Kr. Albay Halil Özsaraç, iş insanı Müslüm Başar, halk ozanı Selahattin Akarsu, şair Hüseyin Kuzucan, Alevi dedesi Tahir Arslandaş, Alevi Dedesi Muharrem Karaboğa ile birlikte çok sayıda izleyici takip etti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu için canını veren aziz şehitlerimizin anısına yapılan saygı duruşunun ardından hep birlikte okunan İstiklal Marşı ile başlayan paneli Derya Kızılaslan sundu ve yazar Süleyman Kılıç ise kolaylaştırıcı rol üstlendi.

İstanbul Horasan Erenleri Cemevi Derneği Başkanı Ali Rıza Özkan’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından Türkiye Barolar Birliği eski Başkan Yardımcısı, Avukat Hüseyin Özbek, Avukat Metin Tarhan ve Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkan Vekili, Avukat Erdem Cömert bugün Alevi Bektaşilerin karşı karşıya kaldıkları anayasal ve yasal sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdiler.

ÖZBEK: ÖZEL STATÜ TALEBİ ÜLKEYİ BÖLER

Avukat Hüseyin Özbek, anayasanın eşitlik ilkesinin hayata geçirilememesinden kaynaklanan uygulamada sorunların varlığına dikkati çekerken, yeni bir anayasa tartışmasının anlamsız olduğunu, 1980 Anayasasının 4/3 oranında zaten değiştirildiğini, anayasada hiçbir zümreye, etnik veya dini gruba özel statü tanınamayacağı hükmünün var olduğunu ve Alevilere anayasa ile özel statü tanıma girişiminin Türkiye’yi Yugoslavyalaştıracağını vurguladı.

TARHAN: DİB ANAYASADAN ÇIKARILABİLİR

Avukat Metin Tarhan 2009-2010 yıllarında düzenlenen “Alevi Çalıştayları”nda sorunların tespit edilerek çözüme yönelik ortak fikir oluşturma amacıyla konuya yaklaşıldığında, öğrencilerin dini eğitimi, cemevlerinin ibadethane olarak statüsünün belirlenmesi ve Alevi Bektaşi inançlıların kamusal alanda maruz kaldığı dışlanmanın aşılması gibi temel konuların öne çıktığını vurguladı. Komisyonlar kurularak “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” kitaplarında Alevilik-Bektaşiliğe yer verilmeye başlandığı ve bu alanda iyileştirmelerin sürdüğünü belirten Tarhan, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurularak cemevlerinin hizmet ihtiyaçlarının karşılanmasının da yerine getirildiğini belirtti. Alevi-Bektaşi inançlıların kamusal alanda varlığının daha da artırılması gerektiğinin altını çizen Avukat Metin Tarhan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın anayasal kurum statüsünün idari birime dönüştürülmesi ve Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın TBMM onayı ile yasalaşarak Cumhurbaşkanlığına bağlanması ile yasal eksikliğin ve eşitsizliğin giderilebileceğini ifade etti.

CÖMERT: ALEVİLERİN ANAYASAL EŞİTLİK SORUNU YOK

Birinci oturumun son konuşmacısı, Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Anayasa uzmanı Erdem Cömert, anayasal eşitlik ilkesinin pek çok maddede açıkça vurgulandığını, bu bakımdan Alevi-Bektaşiler açısından “anayasa sorunu” bulunmadığını, diğer konularda ise yasalarla sorunların giderilebileceğini belirtti. Yeni anayasa tartışmalarının Türkiye’de farklı bir odaktan gündeme getirildiğinin altını çizen Cömert, Türkiye’nin birliğinin ve emperyalizme karşı kararlılığının Alevi-Sünni, Kürt-Türk bütün milletin temel hassasiyeti olduğunu belirtti.

GÜNGÖR: UYGULAMADA EŞİTSİZLİK VARSA, SORUN VAR DEMEKTİR

Yazar Süleyman Kılıç’ın yönettiği ikinci oturumun ilk konuşmacısı Seyyit Nurdede Kırklar Cemevi Başkanı Baki Güngör yasaların tek başına yetmediğini, eğer uygulamada eşitsizlik doğuruyorsa, yasaların etkin uygulanması için değiştirilmesinin gündeme gelmesinin zorunlu olduğunu belirterek, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinden alınarak Cumhurbaşkanlığın bağlanmasının ve kurumun TBMM’de tüm partilerin onayı ile yasalaşmasının son derece önemli olduğunu belirtti.

ABBASOĞLU: ALEVİLER ASİMİLASYON TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA

Avrupa Alevi Düşünce Dernekleri Başkanı İsmet Abbasoğlu Almanya merkezli olarak yeni bir din icat edilmek istendiğine dikkati çekerek, önlem alınmaz ise, Alevi-Bektaşi toplumunu çözülme ve asimilasyon tehlikesinin beklediğini vurguladı. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın sağlıklı hizmet verebilmesi için statüsünün yasalaşması gerektiğini vurgulayan Abbasoğlu, kurumun Cumhurbaşkanlığına bağlanmasının doğru olacağını ifade etti.

ÖZKAN: BAŞKANLIK CUMHURBAŞKANLIĞINA BAĞLANSIN

İstanbul Horasan Erenleri Cemevi Derneği Başkanı Ali Rıza Özkan, Atatürk döneminde ve 1960 ihtilali sonrasında Cemal Gürsel’in girişimi ile iki kez Alevi-Bektaşilerin yasal statüsünün belirlenmesi için girişimde bulunulduğunu, birincisinde bağımsız bir teşkilat öngörülürken ikincisinde Diyanet İşleri Başkanlığı altında Mezhepler Daireleri içerisinde yer verilmesinin tasarlandığını belirtti. 2009-2010 yıllarında düzenlenen çalıştaylara katılan Alevi-Bektaşi kurum temsilcilerini kahir ekseriyetinin Diyanet İşleri Başkanlığı altında bir kurumsal yapıya itiraz ettiğinden hareketle, bu seçeneğin dikkate alınamayacağını belirten Özkan, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı organları arasına alınmasını talep ettiklerini veya DİB’in statüsünün değiştirilmesi ile anayasal eşitlik sağlanabileceğini ifade etti. Din hizmetlerinin devlet eliyle yürütülmesi yaklaşımının Türkiye Cumhuriyeti’nin temel yaklaşımı olduğunu vurgulayan Özkan, bu anlayışın Büyük Selçuklulardan günümüze gelen tarihsel bir hafızanın ürünü olduğunu, Avrupa veya ABD’deki gibi bir yaklaşımın benimsenilmesinin mümkün olmadığının altını çizerek, AİHM kararlarının da bu temel anlayışın kabul edildiğinin ifadesi olduğunu belirtti.

Yeni Anayasa ve Aleviler paneli izleyicilerin sorularının cevaplanmasının ardından çekilen hatıra fotoğrafı ile son buldu.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.